14 Şubat 2010 Pazar

Seneler var, hep planım dahilinde olan şeyleri yapamamakta bekledim durdum.. Buna bir son gerek!

Eveeet, işte buradayım nihayet. O planların içinde yer alan birşeydi bu da. Kendi blogumu oluşturmak. O kadar çok arkadaşıma önerdim ve başlattım ki hala kendime ait bir blogum olmaması artık saçmalığın daniskası olmaya başlamıştı...

İŞ - Güç, dert - TASA derken aldı yürüdü hayat. Derken bir bakmışım hayatımda istediğim şeyleri çok az yapar, çok az telafuz eder, çok az yaşar olmuşum.

İŞte tüm bu sebeplerden 2009 Eylül'ünde bastım istifayı, kimilerine göre bırakılmayacak bir kariyer olan satış müdürlüğünü bırakıverdim öylece, zerre üzülmeden... Tabii bırakmak öyle kolay olmuyor, Ocak 2010'a kadar dışardan destek verdim ama şimdi kuşlar kadar özgürüm. Tabii bu KRiZ'de - artık hangi kriz bilemiyorum, belki de benim SATIŞ'ın S'sinden bunalmamın verdiği krizdir, belki de dünyevi olanı - çok gerekliymiş gibi işsizler furyasına bir başka vücut daha ekledim ben.. Gayet derinden gayet sessizce. Ama aslında oldukça sesli ve bağırarak yapıyordum bunu içten içe ve hatta biliyordum ki yaptığım tek şey bu değildi. Evet bu zamanda çoğu kişinin alamadığı bir maaşı aldığın, kariyerinin zirvelerine yaklaşabildiğini görebildiğin ve sonrasında neler olabileceğini hayal etmekten de öte neredeyse görebildiğin bir işi bırakmak çok da mantıklı gelmiyor olabilir çoğunuza. Fakat ve işte fakat ben hayatımda ilk defa gerçekten yapmak istediğim işi yapmak adına küçük gözüken ama aslında kocaman bir adım atmıştım.

"Karar vermek yolun yarısıdır." derler ya, aslında öyle değil, bu söze çok inanasım var ama doğru olduğunu pek sanmıyorum. Elbette karar vererek yine büyük ölçüde işin çoğunu yapabileceğinizi en azından kendinize ve çevrenize göstermiş oluyorsunuz ama bunun kesin bir kanıtı yok, olamaz da. Başka adımlar atmaya devam etmek, ona da cesaret bulmak ve yine bekleyip görmek gerekiyor. Ben de sabredip bunu yapacağım.

Hoşgeldim, iyi ki geldim.. Bu blogu hazırlayan bir başkası olsaydı, "İçindeki heyecan yeter!" derdim ona... Heyecanım yeter mi? Umuyorum öyle olur!

Sevgiyle..

2 yorum:

  1. Hoşgeldin burçağım, canım cadalossumm:)
    İçindeki(!) heyecan, sendeki heyecan hepimize yeter. Her satırı, satır aralarını da okuyarak okudum. Yazdıklarının bir kısmına tanık olduğum ve seni tanıdığım için çok şanslıyım. İyi ki seni tanımışım, iyi ki varsın...

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim Gökçe.. Bebeğin ve sana güzel bir ömür diliyorum ben de, dilediğin gibisini..

    YanıtlaSil